Uncategorized

Glutatyon, evet ama lipozomal formda

Oksidatif Stres sadece hastalık esnasında değil hayatımızın her anında vücudumuza en fazla zarar veren unsurlardan bir tanesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Oksidatif stres her zaman vahim hastalıklara neden olmasa da, vücudumuzun daha çabuk yaşlanmasına neden olduğu bilinmektedir. Antioksidanlar bu tarz reaktif oksidanlara elektron bağışında bulunarak, bunların vücudumuzdaki sağlıklı dokulara zarar vermesinin önüne geçebilmektedir.

Tripeptit yapıda olan Glutatyon neredeyse tüm canlılarda en güçlü antioksidan olarak karşımıza çıkar. Bu güçlü koruyucu şaşırtıcı bir şekilde neredeyse Glukoz kadar yüksek konsantrasyonlarda hücrelerimizde bulunmaktadır.

Glutatyon başlıca iki formda bulunur; redükte olan GSH veya Okside olan GSSG formunda. Sağlıklı Hücrede GSH/GSSG oranı >100 ancak oksidatif stresin artması durumunda bu oran 10’un altına bile düşebilir.

Glutatyonun başlıca fonksiyonları

  1. Serbest radikallerin doğrudan nötralizasyonu
  2. Değişik Anti-oksidan enzimlerin Kofaktörü
  3. Vitamin C ve E’nin Rejenerasyonu
  4. Faz 1 Karaciğer fonksiyonlarında meydana gelen serbest radikallerin nötralizasyonu
  5. Faz 2 Karaciğer meydana gelen konjügatların suda çözülmesini sağlar
  6. Cıvanın beyin hücrelerinden uzaklaştırılması
  7. Hücre gelişimi ve apoptozisin ayarlanması
  8. Mitekondriyel fonksiyonların ve Mitekondriyel DNA’nın korunması

Glutatyon eksikliği ile ilgili Hastalıklar

  1. Nörodejeneratif Hastalıklar – Alzheimer, Parkinson, Huntington, ALS.
  2. Pulmoner Hastalıklar – KOAH, Astım ve akut solunum stresi
  3. İmmün Hastalıklar – HIV, Otoimmmün bozukluklar
  4. Kardiyovasküler Hastalıklar – Hipertansiyon, Myokardiyak Enfarktüs, Kolesterol Oksidasyonu
  5. Yaşa Bağlı Kronik Hastalıklar – Kataraktlar, Makular Dejenerasyon, İşitme Güçlüğü, Glokom
  6. Karaciğer Hastalıkları
  7. Yaşlanma Sürecinin bizzat kendisi

Bu son derece önemli antioksidanımızı dışarıdan takviye etmek oldukça güçtür, zira Glutatyon Gastrointestinal Sistemde stabil değildir. Bu nedenden dolayı en akla yatkın i.v. Glutatyon uygulamasıdır, ancak bunun da uygulanabilmesi için sürekli Sağlık Profesyoneline ihtiyaç duyulması ve i.v. Glutatyonun son derece kısa yarılanma ömrü bu uygulamanın sorunları olarak karşımıza çıkmaktadır.

Lipozomal Glutatyon takviyeleri son derece cazip bir seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır.

Nöronal Sağlığı korumak adına yapılan bir araştırmada;Lipozomal Glutatiyon konvansiyonel Glutatiyon’a göre 100 KAT daha potent olduğu ortaya çıkmıştır.

Asıl ilginç olan lipozomal Glutatiyon parçalansa dahi yeni Glutatiyon sentezi için yapıtaşı tedarik etmektedir.

Elbette en büyük avantaj lipozomal Glutatiyon oral yoldan alınabilir, bu sayede sağlık profesyoneline gereksinim duymaz.

Oral Lipozomal Glutatiyon Takviyesi Glutatiyon depolarını artırdığı gibi bağışıklık fonksiyonlarını da güçlendirmektedir.

Lipozomal Glutatyonun yüksek biyoyararlı olması, etkin maddenin aktif şeklide hücrelere kadar taşınması ve en önemlisi gündelik hayatta kolay kullanılabiliyor olması nedeniyle son derece cazip bir seçenek olduğunu söyleyebiliriz.

Leave a comment